Aile Hekimliği Yönetmeliği: ‘Bütün sorumluluk hekimlere yükleniyor’
Sağlık Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı iddia edilen yeni Aile Hekimliği Yönetmeliği, aile hekimlerinin tepkisine yol açtı. Hekimler hali hazırdaki sağlık sisteminin yetersiz olduğuna dikkat çekerek yönetmelikte pek çok sorun olduğunu dile getirdi.
Aile hekimleri ayrıca yeni yönetmelikle mesleğin cazibesini yitireceğini, sağlıkta şiddeti tetikleyeceğini belirtti.
‘AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNİN FİZİKİ ŞARTLARI YETERSİZ’
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Türkü Yağmur Nehir, aile hekimlerinin hastalara randevu vermeden hizmet sunduğunu ve bu durumun yoğunluğu artırdığını belirtti. Ankara’da görev yapan bir aile hekiminin bir günde 240 hasta baktığını söyleyen Nehir, bu aşırı yükün aile hekimlerinin fiziksel ve ruhsal sağlığını olumsuz etkilediğini ifade etti. Nehir, “Bir meslektaşımız, öğle arası başı döndüğü için ara vermek zorunda kalmış ancak hastalar şikayetçi olmuş ve sağlık müdürlüğü denetim başlatmış. Bu, aile hekimlerinin ne kadar zor bir pozisyonda olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
Yeni yönetmelikle birlikte aile hekimlerine yönelik teşvik sisteminin değiştiğini belirten Nehir, teşvik kalemlerinin yetersiz olduğunu ve mevcut uygulamaların hem doktorlar hem de hastalar açısından uyumsuzluklar doğurduğunu söyledi. Nehir, hastaların sağlık ocaklarında tutulmaya çalışıldığını ancak aile sağlığı merkezlerinin fiziki şartlarının yetersiz olduğunu vurguladı.
“Aile hekimlerine hastayı hastaneye yönlendirmeme sorumluluğu getiriliyor ancak fiziki ve tıbbi şartlarımız yetersiz. Hastayı burada tutmaya çalışsak bile hastaneye gitmesi gerektiğinde, bu durum doktorun maaşından kesinti yapılmasına neden oluyor” diyen Nehir, bu düzenlemelerin sağlık sisteminde büyük dengesizlikler yarattığını ifade etti.
Nehir, yeni yönetmelikte hastalara 6 ayda bir aile hekimine başvurma zorunluluğu getirildiğini, aksi takdirde doktorların maaş kesintisi ile karşı karşıya kaldığını belirtti. Ancak bu zorunluluğun hem doktorlar hem de sağlıklı hastalar açısından mantıksız olduğunu ifade eden Nehir, “Sağlıklı bir hastayı nasıl düzenli olarak çağırabilirim? Tıbben gerekli olmayan bir kontrol, tıbbi etikle de bağdaşmaz” şeklinde konuştu.
‘KIRSAL VE KENTSEL FARKLAR GÖZ ARDI EDİLİYOR’
Türkiye’nin sosyal ve kültürel yapısının göz ardı edildiğini söyleyen Nehir, özellikle kırsal bölgelerde görev yapan aile hekimlerinin ciddi zorluklar yaşadığını belirtti. Nehir, “Daha önce Ağrı’da çalışıyordum, 11 köyüm vardı ve köylülerim merkez ilçeyle kan davası olduğu için merkeze inmiyorlardı. Bu koşullarda hastaları nasıl düzenli takibe alabilirim?” diye sordu.
Aile hekimlerinin her ay sabit maaş alamadığını, yeni teşvik sistemi ile maaş hesaplamalarının daha da karmaşık hale geldiğini belirten Nehir, “Artık maaşımızın ne kadar olacağını hesaplayamaz hale geldik. Formüllerle maaş hesaplaması yapılması işimizi daha da zorlaştırıyor” dedi. Ayrıca, büyük şehirlerde özel hastanelere yönelimin arttığını, bu nedenle devlet hastanelerine ve aile sağlığı merkezlerine başvuruların düştüğünü belirterek, aile hekimlerinin üzerindeki yükün bu durumla baş edebilecek bir düzeyde olmadığını söyledi.
‘MATEMATİK PROFESÖRLERİNİ ŞAŞIRTACAK KADAR İNCE BİR FORMÜL ÜRETMİŞSİNİZ’
Şanlıurfa Aile Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. H. Yusuf Eryazgan ise bakanlığa seslenerek, “Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının maaşını nasıl daha fazla keseriz konusunda matematik profesörlerini şaşırtacak kadar ince bir formül üretmişsiniz” dedi.
Eryazgan “Aile hekimlerinin çalışma koşulları, vekaletsiz izin sorunları ve emeklilik gibi konuların çözüme kavuşmadan böyle bir taslak hazırlanmasını kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu. Yıllardır süregelen bu sorunların yanı sıra, aile hekimlerinin aldıkları beş parçalı maaşın emeklilikte komik rakamlar oluşturduğunu dile getirdi.
Yönetmelikte belirlenen kriterlerin, hastaların aile hekimine başvurmasını zorlaştıracağını düşünen Eryazgan, “Sağlıkçılar, hastanede daha rahat koşullarda çalışıp daha iyi bir ücret kazanabilecekken neden aile hekimliğinde kalsın?” diye sordu.
‘URFA’DA AİLE SAĞLIĞI ÇALIŞANI AÇIĞI BÜYÜYOR’
Eryazgan, Urfa’da halihazırda büyük bir aile sağlığı çalışanı açığı olduğunu ve yeni yönetmelikle birlikte bu açığın daha da büyüyeceğini vurguladı. Eryazgan, “Şanlıurfa’da 100’e yakın aile sağlığı çalışanı açığı var. Eğer bu yönetmelik bu haliyle geçerse, maaşlar düşecek ve daha fazla sağlık çalışanı hastanelere geçecek. Bu durum, mevcut açığı daha da büyütecek” dedi.
Eryazgan, 100 sağlık çalışanı açığının 4 bin kişilik bir nüfusun hemşireye erişimini zorlaştıracağını ve aile hekimlerinin iş yükünü artıracağını ifade etti.
Eryazgan, ayrıca yeni birimlerin doldurulmasındaki zorluklara da dikkat çekti: “Bu düzenlemelerle aile hekimliği cazibesini kaybediyor. Hekimlerin bir kısmı uzmanlık eğitimi için başka alanlara yönelecek, bir kısmı ise özel sektöre geçecek ya da acil servislere dönecek.”