‘YENİ KONUT MODELİ’ KİRALARI DÜŞÜRMEYİ HEDEFLİYOR
Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER), kamu-özel iş birliğiyle geliştirdiği ‘Yeni Konut Modeli’ni tanıttı. Arsa maliyetini ortadan kaldıran model için GYODER Lideri Mehmet Kalyoncu, “Konut geliştirme maliyetlerinin yüzde 50’si arsa. Maliyeti yarıya indirdiğimizde aslında kiralarda ciddi bir düşüşün önünü açmış oluyoruz.”
GYODER’in tüm dünyanın gündeminde olan, arsa maliyetini ortadan kaldıran konut sorununa çözüm bulmak amacıyla geliştirdiği ve kamu-özel işbirliğiyle hayata geçirilmesi planlanan ‘GYODER Yeni Konut Modeli’ hayata geçirildi. tanıtıldı. GYODER Başkanı Mehmet Kalyoncu, GYODER Başkan Yardımcıları Neşecan Çekici, Sertaç Karaağaoğlu, Cem Yılmaz, GYODER Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Ali Hepşen ve Doç. Dr. Serhat Başdoğan ve PPP Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Eyüp Vural Aydın katıldı. Türkiye’de erişilebilir kiralık konut sağlamak amacıyla bir buçuk yıl önce ‘Engelsiz Konut Komitesi’ kurduklarını söyleyen Mehmet Kalyoncu, ana vizyonlarının 4T yani “Teknoloji”, “Tasarım”, “Doğa” olduğunu söyledi. ” ve “Toplum”.
Kamu-Özel İşbirliği Sistemi ile kamu kurum, yerel yönetim ve benzeri kuruluşların elindeki gayrimenkuller, kira tarifesi ile bariz üst sınırlar belirlenerek değerlendirilerek onbinlerce düşük kiralı konut üretilmesi amaçlanmaktadır. Arsa maliyetini ortadan kaldıran model ile uzun süreli kiracılık da mümkün olacak. Hızlandırılması gereken kentsel dönüşümün de önünü açacak.
KONUT GELİŞTİRMEDE ARSA MALİYETİ SIFIRLANDI Sunumun ardından açıklama yapan Mehmet Kalyoncu, “Özel sektör olarak çok değerli bir konu olan konut kirası sorununa vicdani bir bakış açısıyla analiz önerisi geliştirdik. Ülkemizde son dönemlerde yaşanan bir soruna çözüm getiren GYODER Yeni Konut Modeli adını verdiğimiz bir analiz önerisi geliştirdik. “Umarız insanımızın sorununa çözüm olacak bir model olur. Modelin dayandığı bir fikir var ve bu fikir artık konut geliştirmede maliyet olarak yerini sıfırlıyor. Konut geliştirme maliyetlerinin yüzde 50’si arazidir. Maliyeti yarıya indirdiğimizde aslında kiralarda ciddi bir düşüşün önünü açmış oluyoruz” dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ HIZLANDIRACAK Kalyoncu, “Bunun finansman tarafında zamanında finansman sağlayabilmek. Uzun vadeli bir finansman yaratmak. Satmak için ev yapıyorsanız 3-5 yıl içinde bitirmeniz gerekiyor. .Bunu 10 yıl 15 yıla uzatabilirsek bu sefer buradaki mali yük diyelim bin ev üretiliyor burada mali yükü bölersek bin ev diyelim maliyeti bölersek Bunun yılda bin haneye bölünmesiyle bu maliyeti yılda 10’a bölebiliriz.Bunun düzenlenmesi ile ilgili olarak Türkiye’de özellikle yıllardır uygulanan kamu-özel işbirliği modeli ile mümkün olduğunu ortaya koyduk. Kentsel dönüşümün çok acil bir ihtiyaç olarak bizleri beklediğini düşündüğümüzde ve yedek kiralık konut stoku ile kentsel dönüşümün aslında hızlı ilerleyebileceğini bildiğimizde, kiralık konutların hızlı mevcudiyeti aslında kentsel dönüşümü hızlandıracak ve güvence altına alacaktır. İstanbul şoka daha hazır. Hem kentsel dönüşüm için stok oluşturuyoruz hem de kiraları düşürüyoruz” dedi.
HANE HALKI GELİRİNİN YÜZDE 30’UNDA KİRA
Kalyoncu, “Kamu kurumları olabilir, belediyeler, yerel yönetimler, kamu iktisadi teşebbüsleri olabilir. Bu kurumların bu modele uygun yer bulduğu bir noktada ucuz kiralık konut üretmek için tasarruf konusunda bir yol haritası paylaşıyoruz. en azından bu sene sonunda gelecek sene itibari ile üretimin başladığı bir takvimi hedefliyoruz.Aşağıdaki kriterlere sahip kişiler için üretilebilir.Bunun dışında kiracının durumuna dair bir müdahalemiz olması gerektiğini düşünmüyoruz. kiranın ödenmesi veya kiralayanın tahsilatı.Serbest piyasa dinamiklerine göre yaşayan sürdürülebilir bir sistem olması gerektiğini düşünüyoruz.Ödenebilecek kira olduğu için tahsilat riski olduğunu düşünmüyoruz Hanehalkı gelirinin yüzde 30’u kira olarak belirleniyor.Bu yüzde 30’luk yüzde 40 bu açıdan da değerli.Kentsel refah düzeyiyle birlikte aslında toplumsal refah düzeyini de yükseltmenin bir yolu. Kiraya ayrılan bütçenin yüzde 30’u, kalan yüzde 20’si ise yüzde 30’u boşa gidiyor. İnsanımız bu boşluğu çocuklarının eğitimi için, kendi ihtiyaçları için, kültür-sanat için, tatiller için, yaşam standartlarını yükseltecek diğer kalemler için harcayabilir hale geliyor. Yeni konut modelinin deprem riski yüksek İstanbul bölgeleri olduğu aşikar. Avrupa veya Anadolu yakasında güneye yakın yerler. Kentsel dönüşümde rezerv konut ihtiyacını çözecek bir unsur olabilir. Dolayısıyla onlara yakın yerler varsa bunun sosyal etkisi çok daha yüksek olacaktır. Oradaki gayrimenkullerin envanterini çıkarmak, bu envantere göre oradaki arazi mülkiyet durumunu belirlemek ve bu kurumlarla iletişime geçmek için bir adım atabiliriz. Onun dışında inisiyatif alan arsa sahipleri de bu modeli kullanmak isterlerse derneğimizle işbirliği yapabilirler.”
– Karakozhaber-altinozu.xyz